30 Ocak 2011 Pazar

Büyükşehir Çalışıyor!!!

Evet! Büyükşehir çalışıyor,Bundan daha güzel nasıl anlatılabilir ki.Maç sonu 2-1 ile bitmiş çok irdelemeye gerek yok öyle uzun uzadıya maç yazısı yazıp üzerinde konuşmaya da gerek yok.Anlatmak istediğim bir kaç şey var onları paylaşmak adına karalayalım bakalım.

Maça Beşiktaş çok kötü başlamadı hatta kırmızı kart gelene kadar da gayet iyiydi o dakikaya kadar İBB'nin pozisyonu falanda yoktu.11 korner atmıştı Beşiktaş ve karşılığında İBB ilk kornerinde golü buldu.Öyle Cenk hatalıydı onun yüzünden falan yenildik demiycem,Cenk "Candır" ve bu takıma çok şey katmıştır,katacaktır da.Hata yapmış olabilir ya kurtardıkları!Bunları da konuşmak gerekmez mi?

Kırmızı kart kimine göre doğru kimine göre ağır karar.Bir Fenerbahçe maçında Alex bariz yapınca aynı hareketi hakemin gözü önünde verememişti kırmızıyı ve sarı da çakılıp kalmıştı karar.Bunları görünce Aurelio'nun pozisyonunu hatırlar isek karambol de olan bir pozisyon ve kesinlikle istemeden olan pozisyon,neticede söylediğim nedenlerden dolayı benim açımdan yanlış karar.


Cenk'i konuştuk,kartı konuştuk maç adına konuşmak istediğim bir şey yok,yenildik gitti olan bu.Ne desek bu gerçek değişmeyecek.O yüzden bunu geçelim.Gelelim asıl konumuza (benim açımdan) Kadroyu Shuster yapıyor,illaki hepimizden daha iyi biliyor görüyor,neticede tim hafta futbolcularla beraber olan o ama iki oyuncu var ki konuşmadan olmaz.Birisi Bobo ! Tamam Almeida çok kuvvetli,rakip savunmayı zor duruma düşürüyor pasör oluyor falan ama bu takıma çok şey kazandırmış Bobo bu kadar görmezden gelinirmi? Gelinmemeli.Bobo yıllardır bu takımda ve tek kalemde silinmeyi kesinlikle haketmiyor.Almeida'yı keselim demiyorum yanlış anlaşılmasın ama başka bir çözüm bulunamazmı bunu konuşmak lazım....Ki Almeida'nın bu halinden çok daha iyi bildiğimiz Bobo.




Diğer konu ise Fabian Ernst.Bu oyunca devre arasında Sn.Mustafa Denizli zamanında geldi ve Yusuf ile beraber takımı neredeyse tek başlarına şampiyon yaptılar.Fernandes gelişi sonrası Ernst'inde tıpkı Bobo misali takımdan bu kadar keskin kararla kesilmesini anlamış değilim.Ernst bu takımın RUH'udur ve kesinlikle 80'lerde oyuna girecek adam değildir.O'nun bu takıma kendini ne kadar nasıl adadığını bilmeyen görmeyen insan yok.Olsa da inkar eder kendisini.Hele hele takımın orta alanı bu kadar narin iken 6 yabancı hakkı olup da 5 yabancıyla çıkıyor iken Üstün Alman Teknolojisi yedekte beklememeli.Kadronun geri kalanı kimilerine göre doğru kimilerine göre yanlıştır,sistem yanlıştır,oyuncular kötüdür ama değişmeyecek tek gerçek Ernst'in olmadığı bir kadro olamaz.Bu güne kadar takıma verdikleri açısından.Hangi Beşiktaş'lı var ki Ernst'e bahane bulsun! Sanmıyorum bu söylediklerime kimsenin itiraz edeceğini.Daha Necip var o konu ayrıca bir yazı konusu o yüzden burada lafı daha fazla uzatmak istemiyorum.

Saygılar.....

29 Ocak 2011 Cumartesi

İBB Maçı Öncesi Beşiktaş'ın Lig'de ki Durumu Üzerine

Lig'de ikinci yarı henüz başlamışken Beşiktaş aldığı yıldızlarla beraber çok uzak olduğu (puan olarak) şampiyonluğa ulaşabilir mi tartışmaları başladı ve bunun üzerinden 17/17 yapar mı soruları çok ciddi konuşuluyor.

Şu an ki duruma bakıp biraz kendi yerimiz üzerinden konuşursak,Bugun Beşiktaş yandaki puan durumunda da gösterdiği üzere (saat 17:00 itibari ile) 31 puanda bulunuyor yani şu an ki Lig liderimiz Trabzonspor'dan 12,Bursaspor'dan 7,Fenerbahçe'den 5,Kayserispor'dan 5 (Kayserispor 19 maç sonunda) puan geride 5.sırada. Gelelim sonuca,bu akşam Bursaspor-Galatasaray maçı eger BS puan kaybı ile biterse yarınki İBB maçı kazanılması durumunda  en az 5 puana düşecek.Yarın ki Fenerbahçe-Trabzonspor karşılaşması sonucunda ise Fenerbahçe kazanırsa Lider ile fark 12'den 9'a,Trabzon kazanırsa Fenerbahçe ile fark 2'ye inecek.beraberlik durumunda ise Lider ile 10 Fenerbahçe ile 3 olacak fark.Ki bu hafta bu sonuçların hangi durumda olursa olsun en karlısı Beşiktaş olacak ve puan durumunda her takımla fark düşecek.

Ve işte şampiyonluk söylemlerinin konusulduğu hafta Bu Hafta!!! Tabi İBB maçının kazanılması durumunda.Umarım Beşiktaşımız bu karşılaşmadan galip ayrılır ve daha gerçekçi konuşmalar (puan anlamında) yapılmaya başlar.

Kurtlar Vadisi Filistin

Cuma gecesi! Liglerde maç yok,haftanın son günü, yani anlıycanız bu gece tam da vizyona bugun giren KV Filistin'in izlenilmesi için tüm seçeneklerimiz mevcuttu.
Lafı hiç uzatmadan kısa kısa eleştirilerimizi yapıp kaçalım.
Film İsrail'e dokundurmalarıyla Filintin'in neler çektiğini anlatmalarıyla güzel bir film,bu saydıklarımız adına izlenilesi bir film.Hele hele dizinin de müptelası olanlar için.Diğer konular ise bildiğimiz olaylar,İnsani Yardım Gemimizin basılıp masum insanların ölümü ve bundan sonra gelişen süreç.Polat Alemdar ve arkadaşları Irak'ta olduğu gibi Filistin topraklarında,yapılan densizliğin hesabını sormaya gidiyorlar ve nitekim zor da olsa istediklerini alıyorlar.İzlemeyenler için çok fazla detay da vermek istemiyorum o yüzden her şeyi de anlatamıyorum hevesimiz kaçmasın film tutkunlarını kızdırmayalım.

Film adına söylenilesi tek şey,kesinlikle izlenilmesi gereken bir film,ama Kurtlar Vadisi,Polat vs.kocaman beklentilerle gitmeyin her dakika hır gür yok,inişli çıkışlı gidiyor film ama bir iki sahnesi var ki sadece onlar için gidin izleyin.İpucu verecek olursak filmin son sahneleri ve ondan önceki helikopter sahnesinden önceki konuşmalar...

Gelelim abartılara...
Klasik dizide de olduğu üzere yine Polat Alemdar'a tek kurşun isabet etmiyor,devamlı kurşun yağıyor ama nazar olsun diyecek sıyrık bile işlemiyor adama.Takım elbiseler gıcır hiç kirlenmiyor,t-shirtler daimi tertemiz sıfır ambalajdan çıkmış durumda her daim.Sonra Polat abimiz!! Matrix serisinde hani Trinity istediği her şeyi kendine yükletiyodu helikopter kullanma vs.Polat'ta yeri geliyor tank kullanıyor yeri geliyor helikopteri cirit attırıyor.Vallahi yakında F16 falan kullanmasını bekliyoruz bunlar kesmez!!!
...ama görüntüler şahane,çatışma sahneleri muhteşem abartıları saymassak ki bayagı var :) bunların dışında görüntüler ve verilesi mesajlar adına gidilip izlenilmesi gereken bir film
saygılar....

21 Ocak 2011 Cuma

Beşiktaş ! İyi Seyirler Diler

Tam 32 gün geçti,geçmek bilmedi,gelmek hiç bilmedi ve sonunda beklenen gün geldi çattı.İkinci yarı başlayacaktı ve başlangıçta tam adı gibi "Süper" oldu.Saatler 20:00'yi gösterdiğinde ekran başında ve büyük İnönü Stadyumu'nda sadece Beşiktaşlılar değil her takımdan her çevreden insanlar vardı.Hemen herkes Beşiktaş'ı merak ediyor ,herkes birbirine şu maç başlasa artık diyordu.Sahada Guti,Simao,Quaresma,Almeida gibi devler vardı ve sonuç garantiydi,Neydi o sonuç;maçın sonucu ne olursa olsun ne tv başındakiler ne de stadyumdakiler ayırdıkları zamanın,harcadıkları eforun boşa gitmeyeceğini biliyorlardı,en azından gözleri doyacaktı oyundan ve nitekim de öyle oldu.Sahada bu büyük yıldızlar vardı olmasına da ya kenardakiler,Bobo,Ernst,Fernandez.Bu isimleri değil Türkiye'de Avrupa'da bile satıyoruz deseniz hatırı sayılır çok teklif alırsınız.

Maça erken gelen gol ile başlayan Beşiktaş o dakikadan sonra zaten elinde olan kontrolü farka gitmek adına kullandı ve daha ilk yarı sonunda oyun 3-0 idi.İkinci yarıda ise hem taraftar hem takım biraz dinlendirdi biraz rolentide oyalandı ve bir ses yeter devam dedi ve herkes kaldığı yerden başladı oynamaya.Sonuçta 5'te kaldı.5'te kaldı diyorum çünkü çok daha fazlası olabilirdi.Takım şunu yaptı bunu yaptı demiyorum,çünkü bu bir süreç ve bu süreçte bazı sıkıntılar olabilir olacaktır da.Zira sıkıntılar olacak ama devam eden sıkıntılar hali hazırda pekte değişmiş gözükmüyor.Takım şahane,gol pozisyonları bol,yıldızlar yıldız gibi oynuyor,ama bu güzellikler ligin 17.si Bucaspor'a karşı oynarken bile kalende 4-5 pozisyon veriyorsun.Bunu düşünmek kafa yormak lazım.Hedef 17 de 17 ise bu sorun çok kafa ağrıtacak gibi.


Bizim ülkemize çok yıldız geldi geçti Hagi,Ortega,Ricardinho,Anelka,Carew vs. ama hepsi ayrı ayrı ve hemen hepsi tek başına herşeyi yapmaları beklentisiyle geldiler ve Hagi hariç (Carew'in çok katkısı oldu ama bir Hagi değil tabi ki ayrıca çok iyi bir paraya Lyon'a gitmişti) diğerlerinin çok şey kattığını söyleyemeyiz.Beşiktaş şimdiye kadar yapılmayanı yaptı ve bir Avrupa takımını bir anda kurdu.Bunu yaparken de devre arası yaptı,bunun en iyi yanı sezon sonunda tüm uyum sorunları hallolmuş,sezon sonuna eksikler belirlenmiş ve bir kaç eklemeyle devam edilecek bir takım yaratmak.
Beşiktaş'ın maçları çok gollü geçeceği gerçek.kalan tüm maçları kazanması beklenebilir ama kazanamayabilir.Taraftar bunun bilincinde ve istedikleri tek şey sahada herşeyini veren takım görmek istiyorlar ve göreceklerindende kuşkusu olan pek duymadım görmedim.


Beşiktaş şu anda bu kadar geçiş döneminde olmasına ve sakatlık belasıyla uğraşmasına rağmen (en büyük beklentisi olan futbolcular Guti ve Q7 sadece 4 maç beraber oynadılar) Türkiye'de tüm kulvarlardailerleyen tek takım ise diğer takımlar biraz dönüp kendilerine bakmaları lazım.Belki takım 14 puan geride belki şampiyonluk şansı zor ama rakiplerin taraftarı kendi takımlarının maçlarını değil ezeli rakiplerinin maçlarını bekliyor onu merak ediyor.Uefa'da ise çeyrek final şansı hiçte az değil hatta kendi içinde karışıklık yaşayan City'yi düşünürsek ilersi de hiç hayal değil Beşiktaş için.Ortada şu an tek gerçek var bu takım herkesin takımı oldu bu yıl ve izlenilirliği sezon sonuna kadar bitmeyecek.O zaman tek söylenecek cümle Beşiktaş! İyi Seyirler Diler...







2 Ocak 2011 Pazar

2011'in İlk Tahminleri

Kısır bir İddaa Programında zor seçtiğimiz Futbol,Basketbol Kuponumuz;

Bol Şanslar...