26 Aralık 2010 Pazar

Pazar Tahminlerimiz

Kuponlarında kullananlara bol şans diliyorum ve tabiki bana :))


Aston Villa 1-2 Tottenham
Bu sonuç ile kuponumuz 3'te kaldı :((

23 Aralık 2010 Perşembe

Çarşı Lefter'e Duyarlı


Sosyal sorumluluk projelerinin içinde yer alarak her zaman insanların takdirini kazanan 'Çarşı Grubu' yayınladığı mesajın üst kısmında Lefter'in "Çok gençtim. Her kulüp peşimdeydi. Ciddi ciddi Beşiktaş'a gidiyordum. Korktum. Heybetinden çekindim. Baba Hakkı'nın olduğu yerde belki elim ayağım birbirine dolanır dedim ve Beşiktaşlı olmaktan vazgeçtim"sözüne yer verirken devamında da "O gün gelmedin ya dert değil, bu gün ta cevahirimizin ortasındasın. Saygına hürmetimiz var! Geçmiş olsun" ifadelerine yer vererek Lefter Küçükandonyadis'e geçmiş olsun dileklerini iletti.

21 Aralık 2010 Salı

Futbol Dışı Hayatlar Üzerine


Konu başlığımızı görenler herhangi birileri üzerine konu edilmiş bir yazı sanabilirler.Asıl konu içi muhabbetimiz ise meslekleri "futbolculuk" olmak olan insanlar grubu!

Futbolcu kardeşlerimizin,abilerimizin hep bazı program isimleri adı altında,sonuna eklenen "ÖZEL" ekleriyle konu edildiği programlarda onların muhabir ve konuk arasında muhabbetlerinde geçen soru cevap bölümünde muhabir sorar ve aldığı cevaplar hep futbol üzerinedir,çünkü soru hep futbol üzerine gelmiştir.

Gelmek istediğimiz nokta ise,bizim futbolcularımızın hayat tarzlarını,ne kadar kültürlü olduğu veya hobileri,varsa korkularını öğrenmek istememiz.Yani bu giydikleri formalara gönül vermiş taraftarlar olarak onların formasının dışındaki hayatlarını nasıl yaşadıklarıdır.

Herhangi bir örnek verecek olursak aklıma ilk Eski Trabzonspor'lu,G.Antep teknik direktörü Toluna Kafkas geliyor.Eski takım arkadaşlarından bir tanesi demişti o tam bir entellektüeldir diye,deplasmanlarda ve kaldıkları otelde elinden kitap düşmezmiş.Ben bir futbolsever olarak,bunu duyup ilgimi çekiyor ise sevgili program yapımcılarımızın neden aklına gelmiyor Sn.Kafkas ile futbol dışı,mesela edebiyat konulu bir muhabbet ortamı yaratmak ve meraklılarına sunmak.Sn.Kafkas sadece aklıma gelen bir örnek.

Ama sanırım biz bu güzel insanlarımızın sadece futbol hayatları boyunca izleyip,eleştrip,stadlarda küfredip,arkalarından benzetmeler düzüp sonrada onları formalarını astıktan sonra unutmayı seçiyoruz.

Asıl sonuç ve sorun galiba memleketteki kaos ortamının reyting uğruna prim görmesi ve bu uğurda belkide dünya kalitesi insanlarımızın karakterlerini ortaya çıkaramadan gitmesi üzerine kurulu olması.

17 Aralık 2010 Cuma

18-19/12/2010 iDDaa Tahminlerim

Sistem 3-4 ile tutan kuponumuzdur.
Bu haftaki tahminlerim:
Kayseri sahasında istisnalar harici çok zor kaybeden takım ve Bucaspor ise tam dişine göre bir rakip:1
Dortmund UEFA Avrupa Ligi'nden şanssız bir şekilde elendi fakat Almanya'da dolu dizgin ilerliyorlar ve Frankfurtun da onlara dur diyecek ekip olmaları zor görünüyor,Nuri Şahin'in önderliğinde Dortmund:2
Shalke bir açıldı pir açıldı,maçları hep gollü geçiyor ve forvet hattı çok formda formsuz Köln direnemez:1
Ankaragücün'de kaos bir türlü bitmek bilmiyor ve neler olduğunu kimse anlamıyor,işler bu kadar karışıkken,futbolcularında aklı kontratlar paralar nolacak düşüncesindeler haliyle ve bu kadar karışık malzemeden ne yemek olur ne de hoşaf :) Antalya fırsat tepmez:1

Diğer kuponum ise İddaa tahminlerinde yüksek oranda sonuçlanan TGS 2-3 ağırlıklı.Bana sorarsanız tutması yüksek ihtimal sistem 3-4 kesin sonuç alır.
Bol Şanslar...


10 Aralık 2010 Cuma

Barca-Real Maçının ardından muhteşem bir video kamera arkası görüntüleri


Barcelona'nun 5 attığı Real Madrid maçından sonra muhteşem görüntüler,insanın tekrar tekrar izleyesi geliyor.

11-12/12 İddaa Kuponumuz

Bu haftaki kuponumuz!
Geçen hafta bir kuponumuzda başarılı olmuştuk,bu seferki kuponumuz oranlı :))

Ben Sistem 3 ile oynadım ve 1 TL'lik kuponumuz 142.09 TL veriyor.
Seçili maçların dışında 225 Kod'lu Dortmund-W.Bremen karşılaşması,1.40 oranıyla da favori karşılaşmam ama sitemli kuponuma koymadım.
Oynayacaklara ve tabi ki bana bol şans...

7 Aralık 2010 Salı

Uefa 2010 Yılın 11'i

Uefa 2010 Yılın 11'i ( yani benim onbirim )

Kale: 
De Gea - Belki sezonun en iyisi değildi ama en akılda kalanlarından biriydi
Defans:
Riise - Liverpool'dan sonra Roma az kalıyor bu adama benim 11'imde her zaman yeri garantidir.
Sağda Maicon - Buna kimsenin itirazı olacağını sanmıyorum,en azından Ramos'tan fazla hak ediyor.
Göbekte Puyol - En karışık pozisyonlarda bile pas yapmayı beceren bonus kafamız :)
Göbekte Pique - O varsa sorun yok
Orta Saha
Göbekte XavIniesta - Onları duşta bile ayırmak imkansız onlar varsa tası tarağı toplasın gitsin :)
Solda Müller - Dünya kupasında neler yaptı buadam herkes biliyor.
Sağda Robben - Hollanda ile ve Bayern ile neler yaptı neler 
Forvet
Messi - Belki milli takımla birşey kazanamdı ama onun yeri hep burası
Drogba - Bu kadar topla oynayan ekipte bir de o olmalıydı
Teknik Direktör
Jose Mourinho - Kendini çok sevmesemde hoşlanmasamda Messi'li Iniesta'lı Xavi'li takımı o çalıştırırsa değil sahanın ortasında koşmak tribünde amigoluk bile yapar :)


5 Aralık 2010 Pazar

Beşiktaş-Bursaspor

Beşiktaş-Bursaspor

Maç öncesi 7 yılı aşkındır hem Bursa taraftarı hem de Beşiktaş taraftarı deplasmanlara gidemiyordu ve İl Güvenlik Kurulu izini verdi bu gidişata bir son verildi.Verildi verilmesine de maçtan evvel yine kavga gürültü yok değildi.Nitekim çıkan olaylarda 3 taraftarın bıçaklandığı ve 1 taraftarında öldüğü söyleniyor kesin bilgi olmamakla birlikte.Tüm bu gerilimin ışığında başladı Beşiktaş-Bursaspor karşılaşması.
İlk dakikalarda (3-5 dk.) Bursaspor ilerde baskı yapmaya çalıştı fakat Beşiktaş'ın ileri ucundan başlayan ve rakibine hazırlık paslarını,oyun kurmasını engelleme çabası kısa sürede sonuç verdi.Guti'nin hemen her topu alması ve olumlu kullanması,takım arkadaşlarınında ona eşlik etmesiyle Beşiktaş oyunun mutlak hakimiydi.Shuster'in evvelki maçlardaki hiç vazgeçmediği ve vazgeçmeyi de düşünmediği ofsayt taktiğinin yanı sıra,ailecek hücüm etmeyi bırakmış orta alan da topla oynama isteği olan,oyunun hakimiyetini ele alan ve en önemlisi bunları yaparken de sonuna kadar sabretmesini bilen bir yapıyla sahaya çıkması Beşiktaş'ı orta alanda ve ileri uçta oyunun hakimi yaptı.Bobo'nun yokluğunda Holosko'ya yine güvenmişve yanına da A2'de harikalar yaratan Ali Kuçik'i koymuştu.Ali'nin görevi hemen oyunun başında kendini belli etti ve ileride Bursaspor'un çabuk çıkmasını baskısıyla önlemeye çalışıyordu ve oyundan çıkana kadar da başarılı olduğunu söyleyebiliriz.Bobo varken elbette 11'de göremeyebiliriz belki ama illa ki 18'de olması gerektiğini gösterdi bizlere Ali.İlk yarıdaki baskılı oyuna bir de Volkan Şen'in sorumsuzca atılması eklenince artık Beşiktaş'ın iyice ipler eline geçmişti.
İkinci yarıya Necip-Tabata değişikliğiyle başladı Shuster ve orta alanda eksik olan rakibini tamamen teslim almak istedi.Bursaspor ikinci yarı biraz daha sert oynamaya çalıştı rakibi kendi alanına getrmemek adına lakin sahada bir virtüöz Guti vardı ve bir orkestra şefi gibi sahada takımı ileri taşıyor,top takım arkadaşlarındayken de onlara işaretleriyle nerelere oynamaları gerektiğini gösteriyordu.Edebiyat ta gizli özne vardır ya hani,Guti'de sahadaki teknik direktör ve oyunun kaptanıydı.Dakikalar 65'i gösterdiğinde savunmadan ileri çıkan ve kaleye şut ile şansını deneyen Ersan,rakibine çarpan topu hemen baskı yapıp kontra yemeyi önlediği gibi  topa dokunup takım arkadaşına kazandırdı.Rakip baskısıyla tekrar topu kaybediceklerdi ki Aurelio presi ile top Hilbert'in önüne düştü ve o da tek top ile çizgi savunmanın hemen gerisinde bekleyen Holosko'ya yolladı ve tıpkı kaçırdığı ilk Tabata asistinden sonra aynı pozisyonu bu sefer gol ile süsledi.Ve o dakikadan sonra artık Bursaspor'un işi oldukça zordu hem sayısal hem de skor olarak geriye düşmüşlerdi.Buna rağmen rakibinin üzerine geldi,Vederson'un serbest atışında Cenk'in hatasıyla da olsa golü de buluyorlardı ama direk izin vermedi.Maçın sonunda ise oyuna Guti'nin yerine Fink'i alan Shuster artık orta alanı iyice kapamıştı ve Bursaspor'un son dakikalardaki çabası da yeterli olmayınca Beşiktaş sahasında sezonun en önemli 3 puanlarından birini baştan sona üstün götürdüğü maçta haklı bir galibiyetle aldı.
Shuster,F.Tekke konusunda çok eleştiri aldı benimde içinde olduğum taraftarın çoğul bir kısmı tarafından fakat Shuster eğer bu forvet yokluğunda Ali Kuçik gibi isimlere şans verecekse,Necip,Cenk,Onur,İsmail'leri kazandıracaksa takıma sonuna kadar destek verilmeli kendisine.Belki maçlar belki sezon kaybedebiliriz ama o hep bahsettiğimiz Beşiktaşlılık ruhunu tekrar canlandırırız ki bunun değeri ne şampiyonluklarla ne kupalarla ölçülebilir.Forma aşkı bambaşka ve bu aşkı ancak o değeri bilen oyuncular topluluğu canlı tutar,o oyuncularda ancak özkaynak düzeninde ortaya çıkar.Bknz:Ersanın Shuster ile olan gol sevinci,bu görüntü herşeyi anlatmaya yeter.
15:00 itibariyle puan durumu:

İddaa'cılara 05/12

05 Aralık Pazar kuponumuz


20:00 itibari ile kuponumuz tutmuştur :)

4 Aralık 2010 Cumartesi

AV MEVSİMİ izlenimlerimiz

New York'ta Beş Minare filminin başlarında fragmanlarda tanıştım ben açıkçası Av Mevsimi'yle o an karar verdik sevgili kız kardeşimle bu film izlenir dedik.Kadroya baksanıza Şener Şen,Çetin Tekindor,Cem Yılmaz,Okan Yalabık gibi isimler var (gerçi çok büyük isimler olupta rezalet çıkan filmlerde olmamış değildir),bu isimlerin arasında her filmde veya projede yer almayan Şener Şen olunca insan gitmek istemesede içinde bi istek uyandırıyor.
Nitekin o gün verdiğimiz o kararı bugün uyguladık ve kardeşimi girmekte olduğu vize sınavlarının çıkışında üniversiteden aldım ve doğru sinemaya gittik,17:00 seansına D:11-12 no'lu koltuklarımızda yerimi ayırt ettikten sonra aç olan karnımızı doyurduk ve (aç ayı misali :P )gidip yerlerimize oturduk.
Filmin başlarında Av Mevsimi adı olması sebebiylemidir nedir bilemiyorum bir olaylar bir çatışmalar falan bekliyordum açıkçası ama gayet sakin başladı ve ilk yarısı boyuncada tansiyon çok fazla yükselmeden bazen aşağlarda bazense orta karar geziniyordu.İlk yarı boyunca filmi götüren olaylardan ziyade Cem Yılmaz'ın reaksiyonlarıydı. (Cem Yılmaz'ı ayrıca değerlendirmek lazım yazının sonunda).İkinci yarıda ise tamamen olayların içine girmiş,ilk yarıdaki o polisiye kriminal dizi havası bitmiş olayların sonucuna ulaşmaya çalışan bir ikinci yarı vardı,filmin süresine bakılırsa hatta ilk yarısı filmin yarısı değil üçte biri bile sayılabilirmiş.Açıkçası izlemeyenler için konusu hakkında çok detaya girmek istemiyorum o yüzden burada kesmek lazım ki filmi izlenebilir kılmaya devam edebilelim.
Filmde görüntüsel olarak eleştiri anlamında bir şey söylemek gerekirse ben İstanbul Emniyet Müdürlüğü binasına çok takıldım o koca isme küçüçük Amerikan filmlerindekş karakol havasında bir bina tahsis etmişler ve bencede koca İst.Emn.Müd. adına hiç yakışmamış.
Bir kaç sözde CMYLMZ'a;hep demişimdir bir kez de bu satırlarda dile getirmek istiyorum,bu adam ciddi rollerde çok çok  çok daha iyi oynuyor,ciddi roller derken o komedi filmlerine şahane ama ne bileyim burdaki gibi bir komiser,komedi olmayan aksiyon filmlerinde,duygusal filmlerinde,yani genel olarak komedi dışındaki filmlerde çok daha iyi izleyiciye aktarıyor bence.
Birde son birşey,CMYLMZ'ın bara gidip votka şişesini istediği barmen benim askerlik arkadaşım Emrah Gamsızoğlu çok sevindim onuda görünce :)
Bu filmi kesinlikle tavsiye ederim,paranızın boşa gitmeyeceği filmlerden.
Merakınızı almadan yazmaya çalıştım saygılar...

26 Kasım 2010 Cuma

Kayserispor fifa.com'da


Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA), Kayserispor’u resmi internet sitesinde manşetine taşıdı. Türk futboluna dair yorumların da yer aldığı sitede Kayserispor’un Anadolu futbolunun yeni heyecanı olduğu belirtildi.
İstanbul’un Türkiye’nin 13 milyonluk nüfusuyla uzak ara en büyük kenti olduğu belirtilerek başlahan haber yorumda, İstanbul Takımları Fenerbahçe, Beşiktaşv e Galatasaray’ın toplam 47 kez şampiyon oldukları belirtildi. Son 26 şampiyonluğun 25′inde İstanbul takımlarının mutlu sona uluştağının hatırlatıldığı haberde, Bursaspor’un şampiyonluğunun Türkiye’deki havayı değiştirmeye başladığı vurgulandı.
Son şampiyon Bursaspor’un Türkiye’de bazı şeylerin değişebileceğini su yüzüne çıkardığının vurgulandığı haberde, bu sezon geride kalan 13 haftadaki puan tablosunun bunun kanıtı olduğu ileri sürüldü. Yazıda, Süper Lig puan tabelasında Fenerbahçe’nin 4, Beşiktaş’ın 6 ve Galatasaray’ın 10. sırada bulunduğu kaydedilirken, sezon öncesi tahminlerin uzağında bir tablonun oluştuğu belirtildi.
Puan tabelasındaki ekiplerden Kayserispor ön plana çıkarılırken, 900 bin kişilik ve orta Anadolu’nun batısındaki Kapadokya’da yer alan Kayserispor’un bir başka Süper Lig şampiyonu ünvanına sahip olabileceği yorumu yapıldı.
Kayserispor’un sezon başında transfer edilen isimlerinden Selim Teber’le yapılan röportaja yer verilen haberde Semil’in, “Türk kulüpleri daha profesyonel hale geldi. Transfer politikaları tamamen değişti. Artık daha büyük oyuncuları daha çok görebiliyorsunuz. Kulüpler üst düzey futbolcu izleme yatırımları yapıyorlar. Altyapıya daha çok önem veriyorlar ve bu ligi daha çekici hale getiriyor” açıklamaları yer aldı.
Yapılan yatırımların oyunun kurallarını değiştiren ana faktörler olduğunu belirten Selim Teber, “Küçük kulüpler başarılı olacaklarına dair, artık İstanbul kulüplerine karşı kendilerine daha çok inanıyorlar. Artık daha mücadeleci ve daha heyecanlı bir lig var” dedi.
Kayserispor’un 1 Temmuz 1966 yılında kurulduğu hatırlatılan yazıda, “Az sayıda kişi Anadolu Yıldızı’nın Süper Lig’de zirveye yakın yerlerde yer alabileceğine inanabiliyordu. Ancak olaylar gelecek yıllarda bu misyonun sonunun geldiğini kanıtlıyor. Alt liglerde zorlu günler geçiren sarı kırmızılar, 2004′te Süper Lig’e çıktı. İlk yılını 15. sırada tamamlayan Kayserispor daha sonra üstüste üç kez ligi beşinci sırada tamamladı ve Türkiye Kupası’nı kazandı. Son iki sezonu 7 ve 8. sırada tamamlayan Kayserispor artık Süper Lig’in elit takımı olmayı hedefliyor.” denildi.
Kayserispor’un Fenerbahçe’yi 2-0, Beşiktaş’ı ise 1-0 yendiğinin hatırlatıldığı yazıda, lig ikincisinin bu sezonki performansı da değerlendirildi. Takımın başına gelen Gürcü Şota Arvaledze’ye de değinilen yazıda, daha önce Juventus’ta da forma giyen Uruguaylı Marcelo Zalayeta gibi üst düzey oyuncuların transfer edildiği belirtildi. Selim Teber takımdaki 4 Güney Amerikalı oyuncuların kaliteli isimler olduğunu söylerken Zalayeta’nın Seri A ve Santana’nın da Bundesliga tecrübeleri olduğunu söyledi. Selim ayrıca Cangele ve Moritz’in kendilerini Türkiye’de ispatladıklarını söyledi.
Kayserispor’un şampiyonluk heyecanı yaşadığının belirtildiği yazıda, Türkiye’de hafta sonunda ki mücadelelerden sonra üst sıralarda değişiklikler olabileceği vurgulandı. Lig 5. İstanbul BB’nin Fenerbahçe’yle karşılaşacağı, Galatasaray’ın ise Türkiye’nin en prestijli derbilerinden birinde Beşiktaş’la oynayacağı belirtilirken 29 Kasım’da ise 2. sıradaki Bursaspor’un takipçisi Kayserispor’la kozlarını paylaşacağı da hatırlatıldı.
İsmail Keleş / Radyospor.com
Kaynak:
http://www.fifa.com/worldfootball/clubfootball/news/newsid=1341153.html

21 Kasım 2010 Pazar

Kayserispor-Galatasaray

Kayserispor maça çıkarken Trabzonspor 1 saat evvel puan kaybetmiş yense puanları eşitleyecek Galatasaray ise o bilinen buhranlı durumdan kurtulmak adına beraberlik,galibiyet artık ne sonuç olursa puan adına çıkmıştı.Onlarda biliyorlar bu saatten sora bu kadar puan kaybına ve mevcut kadroya,rakiplerin arkasından yetişip geçmenin zorluğunu.
Galatasaray'da değişen bi durum vardı sahada az biraz top yaptılar pozisyon buldular fakat bunların tamamı bir adamın eseriydi o adam da sayın Tugay Kerimoğlu'ydu.Galatasaraylı futbolcuların hangisi topu ayağına alsa hemen yerinden kalkıp kimdeyse o top,ne yapması gerektiğini Tugay'a bakıp ondan sora yapıyorlardı her ne hareket yapcaklarsa.
Kayseri'ye gelir isek hep bildiğimiz Kayseri'ydi.Savunmadan topla çıkan,ilerde çoğalmaya çalışan,bol pozisyon bulan ve rakibi kendi istediği şekilde oynamasına izin veren o arada dinlenen bi takım vardı sahada ki,bunu yapmak beceri isteyen bir olaydı.

Dakikalar 18'i gösterdiğinde hakemin Galatasaray lehine bir penaltıyı es geçmesi ise maçın en olumsuz hareketiydi.O pozisyon verilse ve gol olsa inanın bu muazzam maçın daha güzel versiyonunu ve gollü versiyonunu seyrederdi stadyumdaki ve tv başındaki futbolseverler.Kim kazanırdı bilinmez ama çok daha güzel bir futbol akşamı seyrederdik,hakem adına talihsizlik oldu bence.
***
Maç dışında da bir konu var paylaşmak istediğim o da şu;Kayserispor daha şimdiden devre arasından geçerli olmak üzere Bosna-Hersek asıllı sırp forvet Emir Kujoviç ile 4 yıllık sözleşme imzalad.Bizim o çok övdüğümüz gönül verdiğimiz,peşinden yollara sokaklara düştüğümüz büyük takımlarımız daha kendi içlerindeki krizleri çözeceklerde devre arasına gireceklerde,takıma takviye yapcaklar,tabi hoca sorunlarını çözebilirlerse.En azından emeklerinin karşılığını alkış olarak almak isteyen Anadolu'nun göbeğinde avrupalı zihniyete sahip bir futbol kulubü var siz büyük basın bunu kabul edip hakkını yeterince vermesenizde.Saygılar...

Oi Va Voi - Refugee

Biraz Siyah Biraz Beyaz,e birazda "RUH" be kardeşim!!!


Bu görüntülerin üzerine birşeyler yazmaya söylemeye gerek varmı bilmiyorum herşey çok açık...

20 Kasım 2010 Cumartesi

Aşk...

Aşk
bir tek senin görebileceğin bir yerden
sana gülümsüyorum...
onların duydukları kahkahalarım değil
aşkı tarif gerekirse sana
anlatayım
aşk ne biliyor musun
benim sana yaşadığım,
senin durmadan üstüne bastığın...

Ceyhun Yılmaz

Ziya Doğan ile Higuain benzerliği

 


Geçmişte formamızı giyen Ziya hocamız ile yine sezonu bitiremeden giden oyuncularımızdan Higuain'in benzerliği dikkatinizi çektimi bilmiyorum ama bence çok benziyorlarmış :))

Beşiktaş 2-2 Konyaspor





Beşiktaşlılar hiçbişeyden çekmedi bu sene sayın Schuster'in kaprislerinden çektiği kadar.
BEŞİKTAŞ Cenk Hilbert İbrahim Toraman Ersan İbrahim Üzülmez Ernst Aurelio Tabata Holosko Nobre Quaresma ile çıktı sahaya yani nobreyi saymazsak gene forvetsiz çıktı.Neymiş F.Tekke hazır değilmiş,vay arkadaş!! ne tekkeymiş sanki adam orj.ronaldo bi hazır olamadı,demiyoki adam bana terslendi uyuz oldum bende cezayı oynatmayarak veriyorum demiyor.Adam haftalardır takımla idmanda 18'e bile girecek kadarda mı hazır değil,ama yok 18'e girerse oda ite kaka oyuna alır vede nemelazım gol atarsa oynatmak zorunda kalcak ya oda bahaneyi bulmuş "hazır değil" deyip yedirecek aklı sıra.Bunu değil ben hiçbir beşiktaşlı yemez yememeli.
Gelelim maça,yau hocam bu takıma savunma arkasına atılan toplarla gol atmayan inan bi konyaspor kalmıstı bide bizim halı sahadaki takımımız,konya attı hafta arası bizle maç yapsan inan bizde atarız.Senin bu taktikle oynadıgını ve zaafının bu oldugunu bilmeyen kalmamıs gol atmayan kalmamıs hala bu m.ö kalma çizgi savunmayla oynuyorsun,seni hiç mi kimse uyarmıyor yada uyarıyorda sallamıyormusun.
Adını hatırlamadığım bi ispanyol gazeteci yazmıştı,schuster sıkıştımı kendini kovdurmaya çalışır ve o ortamdan kaçar die,vallahi adama artık inanmaya başladım senin yüzünden.Beşiktaşımız bu halde çalıştırılmaz,artık bu ligin ve bu ligdeki takımların zorluğuna,sertliğine  geldiğin ligden de çok sert olduğunun farkına varıp ona göre hareket etsen çok daha iyi olur.
Korkarım biz haftaya Galatasaray'a bile yeniliriz,bile diyorum dikkat ederseniz,çünkü onlarda bizim kadar kötü üzerine üstelik yönetim karışık takım karışık,kadro dışılar vs.vs.Artık ne olacak bilmem.Graıjcar 55 mt.top sürüyor faul yapan yok cenk kardeşim nerdeyse karşı karşıya kalıyor durum 0-0 ken.Noluyo arkadaş 3-0 mıki böle yakalanıyorsunuz anlamadım.
Son söz allah tüm beşiktaşlılara sabır versin....

Kemal Sunal'dan Kayserispor-Galatasaray Maç Tahmini

Yıl 2005 Hagi Kayseri'de

2005 yılında Hagi Kayserispor taraftarına telefonu çalındı diye "HIRSIZLAR" diyerek hakaret ederek suçladığı ve telefonu kendi paltosunun cebinden çıkmıştı. Yıl 2010 ve yine teknik direktör Hagi hakaret edip gittiği şehre tekrar geliyor,bu şehre sizce bir özür borçlu değil mi?!
Ya da Kayserispor taraftarı protestolarla pankartlarla karşılasa kendisini haksız değil mi?! 


18 Kasım 2010 Perşembe

Milli Takım'da Değişim Başladı


Hollanda-Türkiye

Yer Amsterdam Arena rakip ise total futbol olayının çıkış noktası nam-ı değer sistem manyaklıgı 4-3-3 kombinasyonlarının doğuş noktası Hollanda!Bu maça çıkış amacımız hem hazırlık maçı sonraki karşılaşmalarımız adına,hemde kadrodaki yeni oyuncuların entegrasyonuydu.Kadroda ise yeni isimler vardı,kimlerdi bu isimler;başta Kayserispor'un başarılı savunma oyuncusu Serdar Kesimal,Trabzonspor'lu Umut,Burak,Selçuk,Onur,Engin,Kasımpaşalı Yekta,Nurnberg'ten Mehmet Ekici,Manisa'dan Yiğit gibi bir kaç oyuncu daha eklenmiş kadrosuyşa Hollanda' daydık.Sözde gençleştirme denilen durumumuzda aslında çokta genç denilecek bi durumumuz yok hatta diğer ülkelerdeki genç futbolcu kıstaslarıyla kıyasladığımız zaman bizim futbolcularımız bayağ bi olgun oluyorlar. Örnek Yekta:25,Yiğit:25 Selçuk İnan:25,Burak:25 gibi. Yanlış anlaşılmasın desteklemiyor değilim bu olayı,sonuna kadar gidilmesinden yanayım ama bir yandan her bölgede değişim yapılırken yada uygulamaya entegrasyon olayı başlatılmışken memleketin en yeteneksiz oyuncularından son haftalardada bunu kanıtlarcasına yaptığı hatalarla gündeme oturan Servet'in bu kadroda olması o kadar değişimin konuşulduğu zamanda yapılan uygulamayla çelişiyor. ..Ki şu anda memleketin en formda stoperi olan ve topu oyuna sokması,çekinmeden yaptığı müdahaleler,şut atma özelliği ve duran toplardaki etkinliğiyle formuyla zirve yapan Ersan Gülüm bu kadroda yok böle olduğu zamanda bu ne perhis bu ne lahana serveti demeden de edemiyorum.Diğer yapılan herşey okey diyeceğim ama bikaç kelimede Kazım'a etmezsem gözüm açık gider mazallah!Milli takıma hobi olarak geldiği düşünmeye başlıycam artık bu oyuncunun,sözde türk olan ağzından tek kelime türkçe çıkmayan,milli marş okumayan bu adamın formamızı giymiş ve çokta birşey katmadığı halde hala giyiyor olmasını anlamak zor geliyor.
Tam bitirecem bakın aklıma bişey daha geldi.Hollanda savunma arkasına bi top atıyor,bizden bi futbolcu milli takım seviyesine gelmiş!!! oyunu adamı topu bırakmış yan hakeme ofsayt!die bakıyor. ki alakası yok,kendinden çizmiş çizgiyi  savunmadan haberi yok,ayrıca ofsayt bile olsa adamın çalmıycağı tuttu ve bak gör gitti gol oldu! Sanane be adam sen oyununa topuna adamına bak,ama yok ille o kol kalkacak.Kaldırdı! ne oldu sırtını topa döndü oyunu bıraktı ve hakeme baktı ofsayıııııttttttttttt dedi. O ara nemi oldu top kendi sırtına çarptı tekrar rakip aldı top döndü dolaştı ve çok net bi gol pozisyonu oldu(gerçi son top ofsayttı) ama olmayabilirdide,neyse Bu oyuncu kim mi? :)) tahmin edileceği üzere üstün yetenekli stoperimiz Servet Çetin!
Takımın bu 2 olayın dışında 2 elimin parmakları kadar olumlu yönleride vardı elbet. Pas yapmaya çalışmaları,pozisyona girme becerileri,isabetli paslaşmalar,Serdar Kesimalim muazzam ötesi oyunu,oyuna girdikten sora takımı tamamen ileriye çeken Engin,soğuk kanlı ve futbol bilgisi yüksek seviyede olan Mehmet ekicisiyle,Nuri ve selçuk'un muazzam takımı yönlendirmesiyle,artık Hami'e hiçbirşey demiyorum,adam her zaman her şartta bir standartdı var be kardeşim :). Bilmem dikkatinizi çektimi ama oyuncuların neredeyse hepsi gurbetçi kökenli,buraya dikkat. Gurbetçi gençlerimizin kafa yapısı,futbol mantalitesi,bizim alt yapılarımızda yetişen evlatlarımızdan çok daha üst seviyede,buda gösteriyorki onlar olmadan olmaz.Mesut bi kaza ile (herkes öle diyor ben asla inanmayıp Terim'i suçlu buluyorum) elimizden kaçtı,diğerleri özlerinde kalsın bari.

Milli takım iyi yolda,bu değişime devam edilmeli sonuna kadar gidilmeli.Ne olur? en fazla bir turnuvaya daha gitmeyiz,varsın 2 turnuvaya gidemeyelim,ama ne olur biliyomusunuz;bir jenerasyon yakalarsak milli takımın 10-15 yılı kurtulur ve mantalitemiz daha da ileri yıllara taşınır.Kimse bu değişime köstek olmasın,ne olursa olsun destek şart.

16 Kasım 2010 Salı

Selçuk Kardeşimle İstanbul'da




Ana ve babanızı kader, arkadaşımızı kendimiz seçeriz.
(Jacques Delille)

Kader seçeceğiniz arkadaşlarınızı,dostlarınızı karşınızada çıkarır ama değerli olanları seçebilirseniz.Eğer varsa dostunuz,kardeş yerine koyduğunuz insanlar etrafınızda,onların kıymetini bilin ve sahip çıkın.

Sevgili kardeşim Selçuk'a ve tüm dostluğa hitaben...

15 Kasım 2010 Pazartesi

Vettel'in Kahramanı Schumacher





Michael Schumacher, bugün pistlerde boy gösteren pek çok pilotun kahramanı...

Ancak Sebastian Vettel ile Michael Schumacher'in ilişkisi biraz daha farklı.

Karting yıllarından bu yana Vettel'le yakından ilgilenen ve bu genç çocukta gelecek gören Michael Schumacher, gelişimini hep takip etti.

Özellikle Alman medyası tarafından "Bebek Schumi" olarak adlandırılan Vettel de, efsane kahramanının güvenini boşa çıkartmadığını kanıtlamış oldu.
Fernando Alonso ile birlikte, Schumacher'in rekorlarına ulaşabilecek iki pilottan biri olarak öngörülen Sebastian Vettel, ilk şampiyonluğunu kazanmayı başardı.

Sıra ikincisinde...ve devamında.
trtf1'den  alıntıdır


FORMULA 1 - Formula 1'de Vettel şampiyon

Video Eurosport - FORMULA 1 - Formula 1'de Vettel şampiyon


Abu Dabi Grand Prix'ini kazanan Sebastian Vettel ve 2010 sezonunu ilk sırada tamamlayan, tarihin en genç Formula 1 şampiyonu olarak tarihe geçti.


"Kendi adıma söyleyecek bişeyim var,f1 de şampiyonluk mücadelesini 12 senedir izleyen biri olarak söylüyorum,schumi'den sora kaybettiğim izlemeye heycanını vettel bana geri verdi ve çok açık yüreklilikler söylüyorum bu adam bir schumi efsanesi olmayabilir ama o heycanı yaratacağı kesin.Dikkatle izleyin... Forza VETTEL" :)

14 Kasım 2010 Pazar

Karaman'ın Oyunu

Galatasaray'ın kabusu devam ediyor. Kendi sahasında Manisaspor'a da 2-0 yenilen Aslan, liderin 13 puan gerisinde kaldı.
Spor Toto Süper Lig'de 12. haftanın kapanış maçında Galatasaray, sahasında Manisaspor'u konuk etti. Maç boyunca çok kötü bir futbol sergileyen Galatasaray rakibine 2-0 mağlup olmaktan kurtulamadı.
Galatasaray Teknik Direktörü Gheorge Hagi, maça değişik bir 11'le çıktı. Ali Turan sağ bekte görev alırken, onun önünde Elano, orta sahada ise Sabri oynadı. Manisaspor ise klasik düzeniyle sahadaydı.

Galatasaray ilk 10 dakika dışında bu sezonun en kötü futbolunu sergiledi. Çok pas hatası yapan sarı-kırmızılılarda Kewell, Elano, Pino, Ayhan gibi oyuncular tel tel döküldü. Servet'in de golde Makakula'yı çok rahat döndürmesi de taraftarlardan tepki çekti Sarı-kırmızılılarda alkışı alan tek isim ise penaltıya neden olmasına rağmen Lorik Cana'ydı. Hikmet Karaman yönetimindeki Manisaspor, deplasmanda Trabzonspor ve Beşiktaş'tan sonra Galatasaray'ı da devirmiş oldu. Galatasaray bu sonuçla lider Trabzonspor'un 13 puan gerisine düşmüş oldu. Kısacası Hagi de problemlere çözüm olamadı.

alıntı:ntvspor.net
Goller:Makakula Dk.32-Simpson Dk.76

Gençlerbirliği-BEŞİKTAŞ

Maça baskılı önde basan ve ilk yarım saat rakibi kendi yarı alanına hapseden pozisyonlar bulan bi beşiktaş takımı vardı sahada ve nitekim 45+ da da olsa geçen hafta 90+5 te penaltıyı kaçırma moral bozuklugu ama tecrübesi özgüveni yüksek guti ile yine penaltıdan ama bu sefer gol ile neticelenen bi pozisyon ile öne geçti.
İkinci yarı ilk yarıyla oranla sahada şöyle bi görüntü vardı beşiktaşta;ilk yarıda ne istediğini ve bu maçta atılması gereken bir golün kendilerine yeteceği ve bu golden sora rakibin üzerine gelip açık  vereceğini düşünen bi beşiktaş vardı ve nitekinde öle oldu.İkinci yarıda oyunu tutan yada tutmaya çalışan beşiktaş,oyunu rakibine bırakmış deplasmandan hele hele puan durumu,moral motivasyon ve galatasaray maçı evvelinde konyayıda kayıpsız geçmek adına hayati önem taşıyan bu deplasmandan mutlak 3 puan alınmalıydı ve bu puanda her ne şekilde olursa olsun mecburiydi,gençlerbirliği takımı uzaktan şutlarla kilidi açmaya çalıştı fakat onlardada rüştü tecrübesiyle ayakta kalan isimdi.

Bir kaç sözde edilmesi gereken bi isim varsa oda hilbert!! Bu bizden bir laz! görünümlü alman sağ kanat oyuncusu yorulmak bilmeyen bi ernsvari alman makinesi,görevini en iyi şekilde yapmaya çalışan bunun yanında hücuma katılan,gollük!! ortalar kesmeler yapan,yetmezmiş gibi şutlar çeken ve gol arayan adamı 94.dk'da o deparı atıp 3 puaanı perçinleyen golü atan adamı ayakta alkışlamak futbolunun adaletini vermek gerektiğini düşünüyorum.

Sonuç olarak beşiktaş her ne sebeple olursa olsun bu deplasmandan 3 puan almalıydı,ya devam ya tamam maçıydı ve istenilen alındı,artık bayramdan sora gözler konya maçında. Galatasaray derbisi öncesi bu maç çok önemli yukardaki rakiplerle aranın açılmaması ve ilk yarı kapanmadan ikinci yarı öncesi umut verici bi yer kapılmalı.

Tebrikler BEŞİKTAŞ...

buda yatan cumartesi kuponumuz :(









gelde yanma

14/11 pazar kuponum

344 - Gençlerbirliği-Beşiktaş   -   MS 2   -   1.75
345 - Hoffenhaim-Freiburg    -   MS 1   -   1.45
356 - Feyenord-Heerenveen -  AÜ Ü   -   1.45
366 - Malaga-Levante           -   MS 1   -   1.70
395 - Porto- Portimonense    -   AÜ Ü  -    1.40
                                                                        
TOPLAM ORAN                                        :8.76



13 Kasım 2010 Cumartesi

Video Eurosport - FUTBOL - "Sence Allah hangi takımlı?"

Video Eurosport - FUTBOL - "Sence Allah hangi takımlı?"

Gaziantep-Fenerbahçe

Açıkçası maçın hakkı son 15 dakikada oldu,gaziantep maça tutuk başlamasına rağmen geçte olsa oyunda dengeyi kurup öne geçmeyi bildi,aslında ceza yayına kadar gelen ama içeri dalamayan antep içeri girebilse maç daha evelden değişebilirdi ama olmadı. Açıkçası uzaktan atılan şutlarada değinmeden geçmemek lazım herkes vuruyor ama bugunkuler hem isabetli hemde sert olunca göze daha bi hoş geliyormuş.

En sevdiğim futbolculardan biri olan serdar çok şık bi vuruşla yan ağlara astı topu çok ama çok sevindim gol olmasına ama daha çok serdarın atmasına :) bi son sözde ayakta alkışlamak istediğim olcan'a ;bu çocuk daha ne yapsın,evvelden de sutlar atardı ama bu kadar isabetli ve sert cıkaramazdı,belliki çalışıyor deniyor ve ısrar ediyor ve bunlar hemen her hafta maçlarda yapıyor kaldıki antremanlarda ne kadar çalışıyor kimbilir. Şapka çıkarıp ayakta alkışlıyorum olcanı. Saygılar....