25 Şubat 2011 Cuma

2 Kırmızı Ama Tek Hedef

Bilindiği üzere Fenerbahçe maçında Ferrari takımı 2-1 önde iken Lugano'nun kendisini içine çekmeye çalıştığı psikolojik savaşa yenik düşüp,sinirlerine de hakim olamayıp rakibine attığı dirsek neticesinde takımını eksik bırakmış ve o sürecin sonunda Beşiktaş tek nedeni bu kırmızı olmasa da rakibine 4-2 mağlup olmuştur.Bu bilinen mevzuu.Benim asıl anlatmak istediğim ise bu maçtan sonra Ferrari takımını sattı falan konuşulması.Bunun sonucunda Ferrari'ye yapılan haksızlık.(brzdan değineceğim ne haksızlıgı dediğinizi duyar gibiyim).Halbuki Lugano'nun provakasyonlarına yenik düştüğünden eminim o ayrı.


Haksızlık demiştim hani bir üst paragrafta.Haksızlığı yapanların başında ise biz taraftarlar geliyoruz.Takım evinde 4-1 geride ve dakikalar 90'ı gösteriyor adamın biri anlamsız bir biçimde sinirine yenik düşüyor ve adama tekmeyle dalıyor ve haklı olarak hakem doğru bir karar ile nam-ı değer Q7'yi oyundan atıyor.Bizim büyük taraftarımız ne yapıyor? Takımını saçma sapan bir hareketle eksik bırakan adamı ayakta alkışlayarak uğurluyor.Bu ayakta alkışlanan adamın gördüğü kırmızı o maçın son dakikasında olabilir lakin diğer maçında ilk dakikasında takımını eksik bırakmış oluyor ama bizim taraftarımızın bundan haberi yok!!! İşte haksızlıkta burada başlıyor.Ferrari'nin hareketi affedilir değil fakat Lugano gibi hafifletici bir sebebi var ve bu maçın derbi olması dışında hiç bir önemi yok (bu saatten sonra puantaj olarak bir adım ilerleyemeyeceğimiz aşikarken) ama biz Ferrari'ye acımasızca sallıyoruz,elimizden gelse linç edeceğiz.Taraftara bir sözüm var,ne kadar faydalı olduğu tartışılan bir oyuncunun hayati önem taşıyan bir maçın son ve ikinci maçın ilk dakikasına tekamül eden bölümünde oyundan attırıyorsa kendini,ben o adamı değil alkışlamak üzerine konuşmam bile.Hatta Ferrari'yi bile onun üzerinde tutarım.NOKTA.....

4 yorum:

  1. "ve bu maçın derbi olması dışında hiç bir önemi yok (bu saatten sonra puantaj olarak bir adım ilerleyemeyeceğimiz aşikarken)"

    Yok artık? Nereden bilebilirsin ki? Bak Bursa sürekli puan kaybediyor, Trabzon'un ne yapacağı hiç belli değil. Belki o maçta alınacak bir galibiyetle moraller yerine gelecek ve takım az da olsa özgüven kazanacak. Bilemezsin.

    Hadi onu geçtim, Kiev maçı 4-1, kendi evinde. Son dakikada kırmızı yemiş. Tamam, taraftarın yaptığı saçmalığın daniskası ama Q7 ikinci maçta olsa ne olacak olmasa ne olacak? Elimize ne geçecek? Adamlar yine çatır çatır 4 tane attı. 11 tane Q7 olsa farketmez defans rezalet durumdayken.

    Bana göre Ferrari'nin yediği kartın hiçbir açıklaması yok. Hiçbir mazereti de yok. Yok önemsiz maçtı, yok şöyle maçtı deme lüksün asla yok savunacağım diye.
    Yapmayacaksın o hareketi orada. Öndesin, kazanacaksın büyük bir ihtimalle. Bastıran taraf sensin. Bir tane daha bulduğun anda maç kopacak ama bir anda her şey aleyhe dönüyor.

    Her ikisi de hatalıdır ama Ferrari'nin yaptığı hainlikle Q7'nin yediği kırmızı kartın uzaktan yakından sağdan solda yukarıdan aşağıdan birbirleriyle alakası yok.
    Q7'ninkini tasvip ediyorum sanma, ama kıyaslamam ben bile.

    YanıtlaSil
  2. Ferrari'yi savunduğumu nereden çıkardın,yerin dibine de soktuk twitlerde lakin Q7'ninkine tek laf etmedik bu yazı o yüzden.

    YanıtlaSil
  3. Sezon basindan beri BJK taraftarini hayretle izliyorum. Tabii ki burda bir genelleme yapiyorum ama buyuk bir cogunluk yonetim bir kac Avrupa'dan oyuncu aldi diye kendilerini unutturmus durumda. Yazi hakkinda bir sey yazmadan once sunu net soyliyim, Demiroren ve Papermoon cetesi bu takimin basindan gitmedigi surece Besiktas'tan Pele'yi genclestirip getirsen cacik olmaz.

    Bir kere Quaresma zannedildigi kadar inanilmaz bir yildiz falan degildir. Bana sorarsan iyi bir futbolcu kelimesi yerine iyi bir showmen olarak nitelendirebiliriz. Su ana kadar gittigi hic bir takimi (bir yildizin yapmasi gerektigi gibi) sirtinda tasiyip basariyi kazandirmamistir. Her zaman iyi bir showmen oldugu icin poh pohlanip ustunden yuksek paralar kazanilmistir.

    Yazinin temel konusuna gelirsek Q7'nin aldigi kirmizi kart Ferrari'ninkiyle mukayese bile edilemez cunku Ferrari'nin yaptigi takimina ihanet ise 'efsane' Q7'nin yaptigi futbola ihanettir. Q7 ortada hic bir sey yokken hem takimini onemli bir macta yanliz birakmistir, hem de nasil bir karakter oldugunu bize hatirlatmistir. Onemli olan 8-0, 4-0 yenilmek degil onemli olan Besiktas'li durusuna uygun bir sekilde oynamaktir ve Q7 bunlardan hic bir tanesini yapmamistir. Ferrari mac esnasinda takibinin kurnazca ve futbol etiklerine uygun olmayan davranislarina yenik dusmustur.

    YanıtlaSil
  4. Maryas her zaman olduğu gibi bnm anltmak istediklerimi kalbimi okurcasına yorumlamış teşekkür ederim paylaşımların için.Doğruyu söyleyince bazen suçlu olabiliyor insan!

    YanıtlaSil